Sunday, 20 May 2012

Amy Chua - Kaplan Anne'nin Zafer Marşı

İlginç bir anı kitabı, özellikle çocuk yetiştirenlere, ebeveynlere...
Ama benim gibi " part-time yeğen bakımı " üstlenenlere de ilginç gelecektir.
Çünkü baş kahramanımız olan anne, insan görünümlü bir " kaplan ". Çinli ancak Amerika'da yaşayan bir annenin iki kızını yetiştirme serüveni, bu serüvendeki acımasızlığı, katılığı, azmi, çalışkanlığı, inadı ve belki özellikle biz Türklere göre abartması... Bu inanması güç acımasızlık ve ısrar müzik konusunda. Bir kızının piyano diğerinin keman eğitimi sürecini "bu kadar da olmaz" yorumları ile okuyorsunuz. Bir yandan da aslında bu yönlendirmenin Çin kültüründen geldiği konusunda da ek bilgilerle besleniyorsunuz. Sorumluluk, esas kültür ve genlerde yani ;)

Anne olan sevgili iş arkadaşlarımın serviste, kahvaltıda ellerinden bırakamadıkları bu kitabı siz de zevk  ile okuyacaksınız. Uygulanabilir mi ? Evladına kıyamayan Türk annelerine bakınca bize biraz uzak gibi, bakalım siz ne diyeceksiniz ? ...




Friday, 18 May 2012

Alfonso Signorini - Marilyn : Aşk… Ölene Dek

"Ünlü gazeteci Alfonso Signorini’nin kaleminden İtalya’da çok satanlar listesinde uzun süre bir numara kalan yepyeni bir biyografik roman"

2011'de bir Marilyn furyasıdır aldı başını gitti : Biyografik romanlar, Marilyn Monroe filmleri... Bu da biyografik romanlardan bir tanesi, biyografik romanlara - otobiyografilere bayıldığımı söylemiş miydim ?

Marilyn, tüm güzelliği ve ihtişamının yanısıra öyle zor bir hayata doğmuş ki, akıl hastalığı olan bir anne, parasızlık, yetiştirme yurtları, erken zoraki evlilikler... Ama hayat bu, ona güzel yüzünü de göstermiş, doğru insanlarla tanışmış ve bence de benzeri olmayan havası ve seksapelitesiyle büyük ün kazanmış...

Bu kitaptan sonra sıra Marilyn Monroe filmlerinden tekrar izlemeye geliyor... ;)




İnci Aral - Şarkını Söylediğin Zaman

" Bu roman, Deniz ile Cihan'ın hüzünlü şarkısını anlatıyor " diyor arka kapak.

12 Eylül döneminden günümüze uzanan bir hikaye.
Üniversite.
Önce tek taraflı bir aşk.
Kavuşmama.
Siyasi olaylar, hapis günleri.
Bir bebek.
Ölüm.
Çok umulmadık ve ilginç bir ortak noktaları olan iki insan.
Tesadüfler.
Aşk.

İnci Aral'ın klasik çizgilerinden uzaklaşmadığı bir roman. Zevkle okuduğumu söyleyebilirim ama iz bırakan bir roman demek güç. Ben, okumanın edebiyatın en önemli özelliğinin insanların iyi zaman geçirmesini sağlamak, kişiyi mevcut dünyasından kopararak onu farklı bir kimliğe ve hayata taşımak, farklı bir kimlikle tanıştırmak olduğuna inanırım. Bundan sebep, bu romanın da okunmasını önerebilirim.

Not : "Sen Şarkını Söylediğin Zaman" klasik bir Türk Müziği eseriymiş, okurken bir de bu şarkıyı bir kez dinleyin derim..