Ayşe Kulin, son yılların en çok okunan Türk yazarlarından bir tanesi. Ben de bir biyografik roman tutkunu olarak, Kulin'in ilk romanlarını ( " Adı Aylin, Füreya, Şakir Paşa Ailesi " gibi ) hızlıca ve zevkle tüketenlerdendim. Kulin ile ilişkimiz yoğunluğu azalsa da devam ediyor, otobiyografisini zevkle okudum ve sıra son kitabına geldi. Kulin kitaplarını genel olarak rahat okunası, dinlendirici bulurum, işten-güçten uzaklaşmak, çok da kendinizi yormadan farklı bir dünyaya girmek için ideal, bir dizi tadında diyelim...
Gizli Anların Yolcusu, bir ilişki ve seçim romanı. Evlat kaybı yaşamış bir aile dramı, üzüntüler, kopmalar ile başlıyor. Herşey yoluna girerken, baş kahramanımız eşcinsel olduğunu keşfediyor, bu keşif sonrası aldatmalar, sarpa saran bir evlilik ve ölüm... Kitabı genel olarak beğendim ama takıldığım tek bir nokta var, o da ana kahramanın cinsel seçimindeki değişikliği siyah'tan beyaza geçiş gibi anlık bir olay olarak göstermesi. Bir insanın hayatını çok derinden sarsabilecek bu değişimin bu kadar hızlı, net ve pürüzsüz gösterilmesi bana gerçekten uzak ve bir parça hızlıca geçilmiş hissi verdi, roman burada biraz daha kişinin iç dünyasına, gel-gitlerine inebilirdi, detaylanabilirdi. Konu - ülkemiz için özellikle - hassas bir konu olduğından belki de böyle tercih edildi. Neyse, bugüne dek bu konu etrafında yazılmış en sert ve belki de gerçekçi roman benim için Perihan Mağden'in "Ali ile Ramazan"ıdır. Tavsiye edilir...